Switch Mode

Delilik Vahşet ve Güç Bölüm 63

Bayraklar (5)

Gülümsüyordu. Bazenleri gülümsemeler insanların içini rahatlatır. Ancak o gülümseme kişiye büyük bir korku hissettiriyordu.

 

-Ah!

 

Bir çocuk korkmuştu. Ancak diğeri durumu umrusamıyordu.

 

“Huff, hey! Yardım et bize, peşimizde kurtvari bir canavar var!”

 

Mok Gyeongwoon’dan yardım istiyorlardı. Diğer çocuk onu uyarmak istedi.

 

“B-Bir dakika, dur…”

 

Ancak cümlesini bitirememişti bile. Mok Gyeongwoon ona doğru koşan çocuğu kafasından tuttu ve boynunu kırdı.

 

-Çat!

 

“Kah!”

 

Çocuk bir çığlık attı ve yere yığıldı. Bunu gören diğer çocuk kendisini yere attı.

 

“Hik!”

 

-Güm!

 

Mok Gyeongwoon düşen çocuğa yaklaştı.

 

“N-Ne yaptığını sanıyorsun?”

 

Yere düşen çocuk bağırdı. Mok Gyeongwoon sadece gülümsedi ve kaçmaya çalışan düşen çocuğu tekmeledi.

 

-Çatırt!

 

O kadar sert bir tekme atmıştı ki çocuğun kafası geri uçmuştu. Ağzı ikiye yarılmıştı, oracıkta ölmüştü. Diğer çocuk artık konuşamıyordu.

 

“D-Deli herif…”

 

Rekabet ediyor olsalar da böyle yapmasının mantığı yoktu. Ancak ondan yardım isteyenleri öldürüyordu. Bu adam nasıl birisiydi? Saçmalıktı.

 

-Oink oink!

 

Arkasından ise canavarın sesi geliyordu. Çimler haşırdadı.

 

“Sikeyim.”

Şu anda çok kötü bir yerdeydi. Önünde ve arkasında iki farklı tür canavar vardı. Daha doğrusu kurt ve kaplan arasında kalmıştı.

 

“Ya hep ya hiç.”

 

Çocuğun yanındaki uçuruma gitmekten başka seçeneği yoktu.

 

“Ahhhh!”

 

Bağırdıktan sonra sağa doğru koştu.

 

-Tap!

 

Her şekilde öleceği için bu kumarı oynamalıydı. O sırada… Sanki onu bir şey çekiyordu. Düşmesi gerekirken geri yukarı çıkmıştı. Sonrasında ise

 

-Pat!

 

Çocuğun kafasını Mok Gyeongwoon tutmuştu.

 

“?!”

 

Çocuğun gözleri açılmıştı. Neler oluyordu? Onu bir el çekmemişti. Yoksa bu “boşluk tutuşu” denilen yetenek miydi?

 

“İmkansız…”

 

Böyle bir şeye kimse inanmazdı. Daha gencecik bir çocuğun nihai Qi’si olamazdı. Hatta şu anda bütün enerjisi mühürlüydü. Nasıl yaptı peki? Tam bunları düşünürken…

 

-Oink oink!

 

Yaratık çimenlerin arasından çıkmıştı. Dişlerinin arasında insan eti vardı. Bunu gören Mok Gyeongwoon kaşlarını akldırdı.

 

“Bu ne lan?”

 

Kafasını tuttuğu çocuk korkak bir sesle cevap verdi.

 

“Sana peşimizde canavar var dedik.”

 

“Hee, o bu muydu?”

 

“Konuşmaya zamanımız yok, kaçmalıyız!”

 

Ancak geç kalmıştı. Çoktan aralarında yirmi adım falan kalmıştı. At kadar hızlı bu canavar onlara hemen yetişebilirdi.

 

-Oink oink!

 

Canavarın ağzından suları akıyordu. Adım adım aralarındaki farkı kapatıyordu. Çocuk homurdandı.

 

“Hepsi senin yüzünden…”

 

-Tap!

 

Daha sözlerini bitiremeden çocuğun kafasını salmıştı ve el mühürlerini yapmaya başlamıştı.

 

-Pıt pıt pıt pıt!

 

Asker! Savaş! Parçala! Formasyon!

 

Dokuz Karakter Yaşam Tekniği olarak geçen teknikti bu.

 

“Ne yapıyor lan bu?”

 

Çocuk ne yaptığını merak ederken, Mok Gyeongwoon orta parmaklarında bir kare oluşturdu ve onu canavara hedef aldı. Sonrasında…

 

-Foşşş!

 

Dört tane görünmez sütun canavara gidiyordu. Mok Gyeongwoon sakince;

 

“Dört Bakış Bağlayan Teknik”

 

Dört sütunun yüzeyi kalınlaşmıştı. Çocuk göremese bile canavar onu görebiliyordu. O sütunları kırmak için saldırıya geçmişti.

 

-Pat!

 

-Cıııyk!

 

Canavar sanki bir şeye çarpmıştı.

 

“N-Ne?”

 

Çocuk olanları anlayamıyordu. Canavar neden böyle yapmıştı? Yoksa bu herifin mi işiydi? Mok Gyeongwoon o sırada tekrardan avucunu açtı ve…

 

“Bağlan!”

 

-Foşşş!

 

Dört sütun bir anda canavarı sıkıştırmaya başladı. Canavar panik yapmıştı. Bunu gören Mok Gyeongwoon elini daha çok sıktı.

 

-Oink oink!

 

-Çat çat çat!

 

Canavarın içi parçalanıyordu. Artık hareket edemiyordu. Kırmızı kürkünü diken hale getirdi ve çığırdı.

 

-Çiiiiiiiiyykk!

 

“Ağh!”

 

Diğer çocuk sesten dolayı kulaklarını kapattı. Mok Gyeongwoon canavarı öldürmek için dayanmaya çalışsa da…

 

-Çatırt çat!

 

Yüzeylerde kırıklar oluşmaya başladı.

 

-Bam!

 

Tekniği kırılmıştı ve canavar kaçmıştı.

 

“Siktir ya.”

 

İçinde büyü gücü olan bir teknik parçalanırsa kullanıcısı da hasar alır. Bundan dolayı Mok Gyeongwoon iki adım geri atmıştı.

 

-Foş!

 

-Oink oink!

 

Canavar resmen delirmiş şekilde çırpınıyordu.

 

“Hik!”

 

Kulaklarını kapatan çocuk kaçmak için ellerinden destek aldı. Ancak canavar o bağırmadan sonra neden olduğu bilinmez bir anda arkasını dönüp kaçmıştı.

 

“Huff…”

 

Bunu gören çocuk rahatlamıştı. Gözlerine inanamıyordu. Canavardan böyle kurtulacağını hiç düşünmemişti. Sonra kulağına birisi fısıldadı.

 

“Ne diye rahatladın ki?”

 

“?!”

 

Çocuğun gözleri fal taşı gibi açıldı ve kalkmaya çalıştı. Ancak çok geçti. Mok Gyeongwoon o sırada boynunu kırdı.

 

-Çat!

 

Bu çocuk da öldükten sonra artık bağlama ritüelini kullanabilirdi. Ne kadar uzun sürerse o kadar az enerji alacaktı. İşi bittiğinde artık rahatça konuşabilirdi.

 

“Şu kurt gibi şey neydi?”

 

-Ben de ilk defa görüyorum ama görünüşü ve sesinden dolayı Gal-Jeo olduğunu düşünüyorum.

 

“Gal-Jeo mu?”

 

-Kendisi insan yiyen canavar olarak bilinir.

 

“O kadarını anladım.”

 

Görüntüsü bile normal canavarlardan farklıydı. Ancak böyle çocuklara saldırması demek işin içinde büyücülüğün olduğunu gösteriyordu. Hem de tekniğini kırdığı için canavarın düşük kademe olmadığını düşündü.

 

O kadar gücü olup da düşük kademe olması imkansız.

 

Taoistin dediğine göre Dört Bakış Bağlayan Teknik, kindar ruhları yok etmek için kullanılıyormuş. Yani düşük kademe bir canavar olsaydı ona karşılık veremezdi. İnsan yiyen canavarların kademeleri vahşi yaratık, canavarlaşmış yaratık, şeytani yaratık, iblis yaratığı, ruhsal yaratık ve kutsal yaratık olarak kademelere ayrılıyor.

 

Gökçe devam etti.

 

-Duyduğuma göre Gal-Jeo aslında canavarlaşmış yaratık seviyesinde ancak daha tam büyümemiş.

 

Harbiden mi?”

 

-Evet, şu anda vahşi canavarı birazcık aşan bir gücü var.

 

“Doğru tahmin etmişim.”

 

Tekniğinin başarısız olmasının başka bir açıklaması yoktu. Onun seviyesini aşıyordu yani. Gal-Jeo için bu teknik sadece zaman kazandırdığı için bir daha kullanmak istemedi.

 

Mok Gyeongwoon yerinden kalktı.

 

“Sıkıntı ya.”

 

“İç enerji kullanamıyorsun ve büyülerin işe yaramadı diye korktun mu? O zaman sana…”

 

“Yok be, acele etmemiz lazım.”

 

-Niye?

 

“O canavar benim yemeğime göz koymuş, işini bitirmem lazım.”

 

-…

 

Ah, olaya demek ki böyle bakıyor.

 

Ondan daha fazla çocuk öldürecek diye endişelenmiş sadece. Gökçe resmen sinir olmuştu.

 

***

 

Bu sırada Yeom Ga’nın takımı dikkatlice ilerliyorlardı. 3 kişi bayrak altındaki demiri tutarken diğerleri çember şeklinde onları koruyordu. Demiri taşıyan bir çocuğun canı sıkılmıştı.

 

“Başka bir bayrak bulaacakken neden böyle uğraşıyoruz ki? Üst kısmı kıralım ve gidelim.”

 

Yeom Ga sert bir şekilde cevap verdi.

 

“Laf edeceğine işini yap. Düşündüğüm şey doğru ise bana sonradan teşekkür edeceksiniz.”

 

Çocuklar dediğini anlamıyordu. Bir canavar neden bayraktan korkuyordu ki? Hiçbirinin mantığına sığmıyordu. Bu bayrağın üst kısmını kırarak başka bir bayrak aramaya geçseler daha mantıklı olur diye düşünüyorlardı. Ancak tam bu düşünceler sırasında bir ses duydular.

 

-Oink oink!

 

Hepsi sese karşı bir duraksadı. Yine o canavar gelmişti.

 

-Haşır haşır!

 

Sesten sonra canavar kendisini gösterdi. Hepsi kaçmak istiyordu ama Yeom Ga izin vermiyordu.

 

“Yerinizde durun.”

 

Birlik olun deseydi anlardılar, peki ya yerinizde durun ne demekti? Bunu düşündükleri anda canavar bayrağa baktı, kulaklarını kaldırdı ve geri döndü.

 

“He?”

 

Bayrağı görünce kaçmıştı. Yeom Go gururlu bir şekilde herkese hava attı.

 

“Bakın.”

 

Tahmini doğruydu. Tam o sırada aklına bir fikir geldi.

 

“O zaman onu kullanabiliriz.”

 

Bayrağın koruma olduğunu bilen başka kimseler yoktu diye düşündü. Yeom Ga şerefsiz bir şekilde gülümsüyordu.

 

***

 

Çevirmen Notu:

 

Kafa karışmasın diye yaratıkların kademelerini en düşükten en yükseğe doğru yazacağım.

 

Vahşi Yaratık

Canavarlaşmış Yaratık

Şeytani Yaratık

İblis Yaratık

Ruhsal Yaratık

Kutsal Yaratık

 

____________________________________________________

Serilerden anında haberdar olmak için discord sunucumuza girebilirsiniz!
_____________________________________________________

Delilik Vahşet ve Güç

Delilik Vahşet ve Güç

Myst, Might, Mayhem
Puan 7.4
Durum: Ongoing Yazar: Yayınlanma Tarihi: 2021 Ana Dili: Korece
Delilik Vahşet ve Güç,  (Myst, Might, Mayhem):Katliamcı Tırpan İblisi Jeong, başkalarını öldürmekten keyif alıyor. Tıpkı Mok Kılıç Malikanesi’nin üçüncü genç efendisi Mok Gyeongwoon gibi..“Eğer benim gibi davranır ve benim hayatımı yaşarsan bu hapishaneden çıkmana izin veririm.”“Bana gerçekten bu şansı verecek misin?”Üçüncü genç efendiyi öldür ve onun gibi davranarak hayatını yaşa. Sahte Mok Gyeongwoon bu hayattan kurtulabilecek mi?Seri katilimiz, Büyük Mok Kılıç Malikanesi’nin üçüncü genç efendisi olarak yeni hayatına başlar.

Yorumlar

Bu içeriğe tepki ver

0 tepki

0 Yorum

Toplulukla Etkileşime Geç!

Yorumlar yapmak, tepki vermek ve diğer kullanıcılarla etkileşime geçmek için hesabınıza giriş yapın.

    İlk yorumu sen yap!

    Ayarlar

    Karanlık Modda çalışmaz.
    Sıfırla