Switch Mode

İskeletlerini Nasıl Yetiştirirsin Bölüm 4

Bazenleri Kumar Oynamak Gerekli

Bölüm 4: Bazenleri Kumar Oynamak Gerekli

 

Parang loncasından beklendiği gibi zindan da büyük bir zindandı.

 

“Baksana.”

 

Kim Joonseo konuşmaya devam ederken dökümanları getirdi.

 

“Bu zindan Paju yakınlarında bulunmuş, 5 takım temizlemekte başarısız olmuş.”

 

“Beş takım mı?” diye sorarken bir yandan dişimi sıktım. Temizlemekte başarısız olan kişiler ya zindan içine hapsolur ya da ölür. Bu zindan cidden zorlu bir zindan.

 

“Üstüne hala kadamesi belirsiz.”

 

“Tahmin etmiştim.”

 

Ne de olsa kademesini belirtmek için geri gelen kimse olmadı.

 

“Bence endişelenmeye gerek yok, giden takımların hepsi amatördü. Yanımızda Parang birliği olacak abi. Bir de taşıyıcılık yapacağından savaşlara karışmayacaksın, ekmek paranı alır gidersin.”

 

O sırada bir kağıt parçasını önüme koydu. Bu katılım anlaşmasıydı.

 

“Hım.”

 

Gözlerimi kapadım ve biraz düşündüm. Yeni yeteneklerimi hiç denememiştim, riske girmeye gerek var mıydı? Yüksek risk, yüksek kazanç olsa da daha zindanın ne bok olduğunu biliyormuş. Bir de yorgunluk vardı üstümde…

 

Ancak…

 

Teklif bayağı iyiydi. Böyle teklifler az gelir. Üstüne avcılar sadece yüksek kademe zindanlara girerek güçlenebiliyor.

 

Kara Efendi de aynısını yapmıştı.

 

Benimle aynı gün yetkisini alsa bile o zindanlara direkt dalmıştı.

 

“Kadememi nasıl mı yükselttim?”

 

“Soruyor musunuz bir de? Zindanlara gittim.”

 

“Normal zindanlar iş görmez, büyük zindanlara gitmelisiniz.”

 

“Bana eskiden Zindan Manyağı derlerdi.”

 

“Kim mi sizi takıma alacak? Gidin ayakçılık yapın, her şeyi de ben mi söyleyeceğim?”

 

“Sakın unutmayın, yüksek kademe zindanlar zordur ama güzel ödüller verir.”

 

Kara Efendi böyle bir röportaj vermişti. Bundan sonra zaten güçlü olduğu için daha da fazla tanınmıştı. Ne kadar göt birisi olsa bile sıralamacı adamın laflarını görmezden gelecek değildim.

 

“Donghoon, daha ne bekliyorsun? Turnayı gözünden vurursun bak.” diye gülerken beni de gaza getirmeye çalıştı. Cidden heyecanlıydı çünkü bu görevi alır ve başarırsam onun da işne gelecekti.

 

“Büyük açgözlülük hep insanın başını yakarmış.” diye takım liderini yokladım ama o bir anda omzuma elini attı.

 

“Seni de adam sanardık ama sen korkak herifin tekiymişsin.”

 

“Şey… Bu sanki senin kendi kişisel isteğin ama.”

 

“Yapma ya böyle! Hani sıralamacı olacaktın? Zindandan kaçarsan nasıl sıralamacı olacaksın ki?”

 

“?..”

 

‘Sıralamacı’ kelimesi beni kendime getirdi. Haklıydı. Ork olayında ölecektim ancak bu beni ne zaman hayalimden daha kopardı?

 

Ben ne diye tereddüt ediyorum?

 

Kaçarsam sıralamacı olamam. Cidden elaleme şaka malzemesi olacağım ya. Hadi yapalım bakalım. Bazı zamanlar önündeki kumarı oynamak gerekir. Kim Joonseo’nun uzattığı kalemi adım.

 

“Ne zaman gidiyoruz?”

 

“Sonunda kararını verdin ya, tam kalemi cebime atacaktım.”

 

“Fikrimi değiştirmeden söyle.”

 

“Tamam be, bir hafta sonra Paju istasyonunda buluşulacak. Geri kalan detayların hepsi evraklarda.”

 

“Bir hafta demek..”

 

Biraz beni de sıkıştıracaktı ama hiç sorun değildi. Hazırlanacak zamanım yoktu.

 

Gülümsedim ve “Bir hafta tatilim var o zaman.” dedim.

 

Bağımsız bir avcı olsam da Kim Joonseo genelde tek taraflı anlaşmaları sevmez. Ancak bu sefer o bile küçük bir istisna yaptı.

 

“Tabii, sana bir ara yemek de ısmarlarım.”

 

“Biraz hayal kırıklığına uğradım.”

 

“Ne diye ya?”

 

“İnsan iki yemek falan ısmarlar.”

 

“Ö-Öyle mi? İki yemek senden değerli mi be?” derken gülmeye başladı.

 

Güzel, yemek paramı da çıkardım.

 

***

 

“Büyük Lonca Parang, yeni açılmış zindana takım topluyor! 6 gün sonra baskın atacaklar!”

 

“Paju halkı rahatladı.”

 

“Mükemmel Ok, Giparang: Biz hallederiz, içiniz rahat olsun.”

 

“Zindan Araştırma Bakanı: Kayıp maceracılar adına bir dakika saygı duruşu talep ediyorum ve hepsinin iyiliği için dua ediyorum.”

 

“Of…”

 

Çok zaman yoktu. Taşıyıcı olsam bile temel hazırlıkları yapmalıydım. Önce kamp aletlerimi hazırladım. Geri kalan zamanda ise deli çalışacaktım. İskeletlerimi güçlendirmeliydim.

 

-Foşş!

 

Avcı mağazasından aldığım ucuz asayı salladım.

 

[Yetenek: ‘Uyanmış İskelet Çağrımı’ (D-Kademe) aktifleştirildi.]

[10 enerji kullanıldı.]

[Kemik kafa 1, çağrıldı.]

 

[Yetenek: ‘Uyanmış İskelet Çağrımı’ (D-Kademe) aktifleştirildi.]

[10 enerji kullanıldı.]

[Kemik kafa 2, çağrıldı.]

 

 

[Yetenek: ‘Uyanmış İskelet Çağrımı’ (D-Kademe) aktifleştirildi.]

[10 enerji kullanıldı.]

[Kemik kafa 5, çağrıldı.]

 

-Çatırt!

 

50 enerjimi kullanarak Kemkcikleri çağırdım.

 

-Çuturt!

 

Hemen aklımdaki formasyona geçtiler. Kemikcik 1,2 ve 3 bugün feci duruyordu. D kademe olsalar bile auraları daha haşindi. İşte bu çalışmanın meyvesiydi.

 

Eskiden böyle olduğunu bilmezdim.

 

Ama artık biliyorum. İskeletler her gün gelişiyor. Kendilerinin enerjisi, yetenekleri ve savaş şekilleri var. Onları daha da çalıştırmak istiyorum.

 

“Kemikcik 1’den 3’e, ilerleyin!”

 

-Çatır!

 

Hemen harekete geçti. Yine korkuluklara karşı savaşıyorduk. Ancak bu sefer…

 

-Foşşş!

 

O sert korkuluk bir anda Kemikcik 1 tarafından kesildi.

 

-Foşşş, güm!

 

Kemikcik 2 de aynı şekilde köpük gibi kesmişti.

 

Vay anasını.

 

Eskisine göre 10 kat daha güçlüydüler. Sadece güçleri de değil… Artık onları gözlerimle takip edemiyordum. Resmen duygulandım ya. Elimde büyüdü keratalar.

 

Yine duygulanmanın sırası değil.

 

-Foşşş!

 

Kemicik 3’ün oku tekrar ve tekrar korkuluğu deşti. Eskiden hiçbir etki etmeyen ok şu anda büyük ağaçları deliyordu. Şaştım kalmıştım. Resmen bir mermi etkisi yaratmıştı.

 

“Bunlar D falan değil… C-Kademeleri bile yok ederler.”

 

Aslında dün de yüksek kademeli bir canavarı devirmişlerdi. Artık güçlendiklerinin farkındayım.

 

Ancak…

 

Güçlenmeleri de bazı konularda sıkıntı çıkaracak. Öncelikle çalışma ekipmanları. Artık korkuluklar hiçbir işe yaramaz. Zaten sünger gibi kesip geçiyorlar. Artık böyle şeylere daha fazla para harcamam gerek.

 

İkinci şey ise… D-Kademe ve C-Kademe insan vücudunu çok zorlayan şeyler. İskelet agalarım için kafa rahat, zaten kemikten oluşuyorlar. Burada sıkıntıda olan benim. Ya güçlü bir canavar bana saldırırsa ne olacak? Direkt tek yerim. Çağrımlarımın güçlü olması o sıra önemsiz olur!

 

-Çatırt!

 

Derin düşüncelere dalmışken…

 

-Çık çık çık!

 

Kemikcik 5, dişlerini takırdatırken yanıma geldi.

 

“Ne oldu canım?”

 

-Çık çık çık!

 

Bana karşı asasını kaldırdı.

 

“N-Neler oluyor ya?”

 

[Kemik Kafa 5, ‘Hava Kalkanı’ (Sv.1) büyüsünü kullandı.]

 

Etrafımı bir enerji sardı. Hava resmen beni koruyordu. Yoksa düşüncelerimi falan mı okudu?

 

-Çat çat!

 

Tepkisi öyle olduğunu doğruladı.

 

“Huf.”

 

İskeletler güçlendi kabul ediyorum. Ancak artık sadece emirlerimi dinlemek yerine benim ne düşündüğümü de anlayıp ona göre hareket ediyorlar.

 

Hava Kalkanı ne peki?

 

Kemikcik 5’in başka bir büyüsü olduğunu bilmiyordum. Keşke bütün yeteneklerini görebilsem.

 

-Çat çat!

 

Bu sefer Kemikcik 4 kalkanını bıraktı ve bana baktı.

 

“Efendim kemikcik bey?”

 

-Çat çat!

 

Korkuluğu gösteriyordu. Yani…

 

“Korkuluk yerine mi geçeceksin?”

 

-Çat çat!

 

Hemen onayladı. O sırada geri kalanların gözü parladı resmen.

 

“Kafana göre takıl vallahi.”

 

Kemikcik 4 ve 5 sayesinde bütün kötü düşüncelerim gitmişti. Kemikcik 4 sayesinde para harcamama gerek yoktu. Kemikcik 5 ise beni çok rahat koruyabilirdi.

 

-Çat!

 

Kemikcik 1, Kemikcik 4’e saldırdı ancak kılıcı geri sekti. Ancak bu darbeden dolayı Kemikcik 4 geri adım attı.

 

-Foşşş!

 

Sonrasında, Kemikcik 3 ok yağmuru yaptı.

 

-Bam bam bam!

 

Odunları yaran oklar, Kemikcik 4 için hiçbir etkiye sahip değildi.

 

“Bayağı dayanıklısın he.”

 

Sırada Kemikcik 2 vardı.

 

“Kemikcik 2, bu sefer bana saldır.”

 

Bir yandan Kemikcik 5’i de görmem lazımdı. Kendimde denemek korkutucu olsa bile yüksek kademe zindanlara girmek için bu gerekliydi.

 

“Tereddüt etme ve saldır.”

 

Kemikcik 2 tatlı bir tereddüte girmişti ancak hemen emrime uydu.

 

-Güm!

 

Tok bir ses geldi ve geri fırladım. Göğsümde bir ağrı vardı. Ama kötü değildi. Bu kadarına dayanabilirdim. D-Kademe saldırılara karşı gelebiliyor demek ki.

 

-Çat çat!

 

Kemikcik 2 çok tatlı şekilde endişeleniyordu.

 

“İyiyim ben, sen devam et.”

 

Tek saldırı ile rahatlayamazdım. Her yerden düşman gelebilirdi. Ayrıca kendi savunmamı da geliştirmem gerek. Döktüğüm bütün terler bugün içindi. Bir saat geçtikten sonra…

 

[Kemik Kafa 1’in gücü, 1 arttı!]

 

[Kemik Kafa 2’nin gücü, 1 arttı!]

 

[Kemik Kafa 3’ün gücü, 1 arttı!]

 

[Kemik Kafa 4’ün dayanıklılığı, 1 arttı!]

 

[Kemik Kafa 5’in büyü gücü, 1 arttı!]

 

“He?”

 

[Ta-da!]

[Tebrikler!]

[Uyanıştan sonra ilk gelişimi sağladığınız için artık durum penceresine erişebilirsiniz!]

[Öneri: İskeletlerinizin durumuna bakmak istiyorsanız, çağırdığınız iskeletlere bakın ve ‘Durum Penceresi’ deyin.]

 

“Bu ne be?”

 

Daha önce görmediğim bir mesaj önümdeydi,.

_____________________________________________________

Serilerden anında haberdar olmak için discord sunucumuza girebilirsiniz!
_____________________________________________________

İskeletlerini Nasıl Yetiştirirsin

İskeletlerini Nasıl Yetiştirirsin

How to Raise Your Skeletons
Puan 6
Durum: Ongoing Yazar: Yayınlanma Tarihi: 2024 Ana Dili: Korece
İskeletlerini Nasıl Yetiştirirsin (How To Raise Your Skeletons) Ben bir ölü çağıran olarak doğdum. Soylulardan daha soyluydum. Dünya'da 1000'den az ölü çağıran var. Bu hayata ağzımda elmas kaşıkla geldim, daha doğrusu özel kaşıkla! Aslında ben hayallere dalmışım. Resmen defolu bir ölü çağıranım. ['Normal İskelet Çağrımı '(E-Kademe) yeteneği kullanılıyor.] Normalde büyük canavarlar, dullahanlar ya da ölü çağıranlar çağırmam gerek. Yok, bana Tanrı sadece iskeletleri uygun gördü. Ancak bir gün... [Gizli koşul karşılandı!] [Koşul: 10.000 Çağrım Kuralı] [Kademeniz, D olarak güncellendi!] Gizli koşulu karşıladım ve iskeletlerimi geliştirdim! E-Kademeden S-Kademeye kadar gidebilirim! Joo Donghoon adındaki lanetli bir ölü çağıranın gelişim hikayesi işte böyle başlamıştı!

Yorumlar

Bu içeriğe tepki ver

0 tepki

0 Yorum

Toplulukla Etkileşime Geç!

Yorumlar yapmak, tepki vermek ve diğer kullanıcılarla etkileşime geçmek için hesabınıza giriş yapın.

    İlk yorumu sen yap!

    Ayarlar

    Karanlık Modda çalışmaz.
    Sıfırla