Switch Mode

Delilik Vahşet ve Güç Bölüm 59

Bayraklar (1)

Bir nedenden dolayı onunla takım olmak istemiyordu. Bu hissinden dolayı Mor Katliam Vadisi’nden gelen çocuk, Özel Alem Geçidi’nden gelen çocuğa fısıldadı.

 

“Sen Özel Alem Geçidi’ndensin, değil mi?”

 

“Evet.”

 

“Hemen sadede geleceğim, pek enerji harcamadan birlikte halledelim şu işi.”

 

“…”

 

Bu teklifi değerlendirmek istemişti. Çok kötü bir teklif değildi. İşe yarar elemanlarla işi de kolay olurdu.

 

“Hım.”

 

Mor Katliam Vadisi’nden gelen çocuğun önce suda saklanıp sonra demir topa sahip olan çocuğu öldürüşünü de görmüştü. Hiç fena bir taktik değildi. Stratejik olarak da yardım edebileceğini düşündü. Ancak…

 

“Gelecek sınavda karşıma gelebilecek birine yeteneklerimi göstermem.”

 

3 saatte çok fazla şey öğrenebilirdi. Kendi nifakının dövüş sanatları bilinmediğinde daha çok iş yapıyordu. Diğer nifaklardan gelenlerle iş yapmaması gerektiğini düşündü. Bundan dolayı…

 

“Reddediyorum.”

 

“Pişman olacaksın.”

 

“Onu göreceğiz.”

 

Özel Alem Geçidi’nden gelen çocuk sert bir cevap verdi. Vadili çocuk son seçenek olarak İblis Alevi Salonu’na gitmeye karar verdi.

 

“Ya sen ne dersin?..”

 

“Siktir git.”

 

“…”

 

Daha soramadan reddi yemişti. Özel Alem Geçidi’nden gelen çocuk resmen dalga geçer gibi ona bakıyordu. Belki de en baştan anlaşamazlardı.

 

***

Kodeks Library

Çeviri- Hakai

***

 

“Huff huff…”

 

Çocuklar dağa baktı. Sinyal verildiği anda 3 saatlik dayanıklılık yarışı başlayacaktı. Hepsi odaklanmış şekilde bekliyordu.

 

“Başlayın!”

 

İlbis maskeli adam bağırdığı anda hepsi dağa koştu. Erken giden avantajlı olur diye düşündüler.

 

-Şap şap!

 

Vadi cesetler ile doluydu. Her yeri ceset kokusu sarmıştı. Bir savaşçı eğildi ve konuştu.

 

“Birazdan ilk sınavın daha kolay olduğunu anlayacaklar.”

 

“…”

 

Hiçbir sınav kolay değildi. Ancak bu sınavın asıl amacı takım çalışması falan değildi.

 

“Hemen bayrakları bulmalıyız.”

 

Yakında bayrakların anlamını göreceklerdi.

 

468 çocuğun hepsi sinyalle birlikte koşmaya başladı. Çocuklar 3 şekilde hareket etti. İlk grup hiç durmadan ilerledi.

 

“Bayrakları bulmam lazım!”

 

Bayrakları hemen bulmaları gerektiğine inanıyorlardı. Sınırlı bayrak olduğu için takım arkadaşı aramayı sonraya bırakmışlardı. Aslında bu kötü bir taktik değil. Bayrağın olmadıktan sonra arkadaşı kim ne yapsın? 200’e yakın çocuk böyle koştu. Kaslı çocuk ve güzel kız da aynı şekilde koşuyordu. İkinci ekip ise…

 

“Hadi takım olalım.”

 

“Birlikte mi?”

 

“Aynen, takım olduktan sonra bayrağı ele geçirmek daha kolay olur.”

 

“He?”

 

“Hem daha rahat savunma yaparız.”

 

Bu grupta ise çocuklar durdu ve takım kurmaya çalıştı. Her şey çok hızlı oluyordu. Kimse de birbirine saldırmıyordu. Burada bir savaş çıkarsa daha çok yorulcağını herkes biliyordu.

 

“Aynen böyle olmalı işte.”

 

Mor Katliam Vadisi’nden gelen çocuk durumdan hoşnut kalmıştı. İlk sınavı beşinci ve on beşinci bitirenleri takımına almıştı. Aslında almaktan çok gönüllü olarak çalmıştı. Amacı ilk 10’a girenleri almaktı ancak onlar direkt bayraklara koştuğu için elinde kalanla idare etmek durumunda kaldı.

 

“Böyle de olur.”

 

En baskın takım onlardı. İlk sınavı da erken bitirdikleri için diğerlerinden daha güçlüydüler. Bayrak aldıkları zaman savunma işi de kolay olacaktı.

 

“Hadi!”

 

En hızlı takım kuran Mor Katliam Vadisi’nden gelen çocuk bayraklara doğru koşmaya başladı. Diğer çocuklar da takım kurmuştu. Mok Yu-cheon da onların arasındaydı.

 

“O olmaz.”

 

Mok Gyeongwoon’a baktı ve kafasını salladı. Kardeş oldukları için onunla takım olmayı düşündü. Ama bir yandan da olmak istemedi. Bir anda başına gelebilecekleri düşündü.

 

“Burada başına ne geldiği umrum dışı.”

 

Önemsediği tek şey hayatta kalmaktı. Neyse ki yakınlardan birkaç çocuk onunla takım olmak istemişti. Doğrucu olmasalar bile hayatta kalmak adına onlarla dost olmuştu. Burada işler böyle işliyordu.

 

“Hayatta kalacağım.”

 

Ne pahasına olursa olsun.

 

Mok Yu-cheon da yarışa katılmıştı. O sırada…

 

Ne yapıyorsun ölümlü?

 

Gökçe, Mok Gyeongwoon’a soru sordu. Mok Gyeongwoon ise fısıldayarak cevap verdi.

 

“Birkaç arkadaş bulurum demiştim.”

 

-Neden böyle gereksiz bir şey yapıyorsun? Bayrak kaptıktan sonra ayağına kapanacaklar zaten.

 

Mok Gyeongwoon omzunu silkti. Aslında haksız değildi. Daha çok erkendi ve kimse bayrakların yerini bilmiyordu, bir tane bayrak kaparsa insanlar onun için gelecekti.

 

-Dayanıklılığını mı korumaya çalışıyorsun?

 

Takım olunduğunda insanlar daha rahat hareket edebiliyordu. Diğer sınav için de işe yarayacağını düşündüler.

 

Ancak…

 

“Hayır.”

 

-Ne?

 

O zaman neden takım arıyor?

 

Gökçe durumu çok garip bulmuştu. Bu çocuk kimseyle takım olabilecek birisi değildi. İşte Mok Gyeongwoon’un karşılaştığı sorun da buydu.

 

“Çok sıkıcı ya.”

 

-Heh.

 

Gökçe böyle olacağını biliyordu. Mok Gyeongwoon ne zaman çocukların yanına gitse hepsi kendisini korumaya çalışıyordu. Çoğu onun gaddarlığını görmüştü. Hepsi tereddüte düşüyordu. Bazılarının fısıldamasını bile duyabiliyorlardı.

 

“Şu çocuktan kurtulsak iyi olur.”

 

“Sen olanları görmedin mi? Çocuk resmen birinin boğazını yırttı.”

 

“Bu deliden olmaz.”

 

Bundan dolayı kaçmaya çalıştılar.Çoğu onunla takım olmaktansa onu öldürmeyi düşündü. Bundan dolayı hemen onu tek bırakmaya çalıştılar.

 

-Seni pek sevmediler gibi.

 

“Galiba sevmemişler.”

 

-Boşa zaman harcadın.

 

“Hım.”

 

Gökçe’nin dediği gibi zorlanıyordu. Acaba yaklaşım tarzını mı değiştirmeliydi? Bunu düşünürken kısa saçlı bir çocuk onun yanına geldi.

 

“Takıma mı ihtiyacın var?”

 

“Evet, ama…”

 

“Yedi kisiyiz, gelmek ister misin?”

 

Çocuğun teklifi sonrası yanındakiler fısıldamaya başladı.

 

Neden o çocuğu istiyor?

 

Onu tek bıraktıklarında diğer sınava geçemeyeceğini düşünüyorlardı.

 

Sonrasında…

 

-Foşş!

 

Bir tane kız ona el sallıyordu.

 

O kadar güzeldi ki yanındaki 5 çocuk resmen koruması olmuştu. Takımın merkezinde tek bir kız vardı. Bir çocuk fısıldadı.

 

“Sohwa, emin misin? Bu çocuk biraz…”

 

“Evet, diğerleri onu tek bırakarak elemeyi düşündü bak.”

 

Başka bir çocuk durumu onayladı. Sohwa güldü ve…

 

“Bana güvenin.”

 

“Güveniyoruz ama…”

 

“Diğer çocuklar salak olduğu için onu tek bırakmayı düşündüler, asıl kendisi çok işimize yarar.”

 

Sohwa, Mok Gyeongwoon’u işe yarar görüyordu. Gaddar olmasını geçmişti tek eliyle bir kişinin boğazını parçalayacak gücü vardı. O yanında olduğu sürece kimseler ona saldıramazdı. Ayrıca…

 

“Şafağa kadar dayanır sonra öldürürüz, yedi kişiyiz yani.”

 

Onu öldürmeyi planlamıştı bile. Böyle olursa bir kişi dışarıda kalmış olurdu. Ancak o kişi de arkadan onları izleyecekti. Sonrasında Mok Gyeongwoon öldükten sonra yerine geçecekti.

 

“Salaklar, piyon dediğin kullanılır ve atılır. Kendi adımıza kullanacağız ve öldüreceğiz, bir taşla iki kuş vuracağız.”

 

Herkesi bu şekilde ikna etmişti. Beyin dediğin kullanılmak için vardır.

 

Böylece bir saat içinde çoğu takım dağa girmişti. Sohwa’nın takımı da aynı şekildeydi. Şimdi ise bir bayrak bulamlıydılar. Yoksa başka biri bayraklarını çalabilirdi.

 

“Bayağı harikaydın.”

 

“Harbiden mi?”

 

“Adım Sohwa, seninki ne?”

 

“Mok Gyeongwoon.”

 

“Mok Gyeongwoon mu?”

 

Sohwa şaşırmıştı. Bu adı daha önce hiç duymamıştı. Gücünden dolayı kim olduğunu merak etmişti ancak hiçbir şey öğrenememişti.

 

“Dövüş sanatları aileleri arasında Mok soyadı sadece doğrucular arasında var.”

 

Anhui Bölgesi’nde ünlü olan Mok Kılıç Malikanesi. Ancak böyle birisinin bu vadide işi olmazdı. O yüzden direkt sormak istedi.

 

“Nereden geldin?”

 

“Önemli mi?”

 

“Yani söylemeyecek misin?”

 

Şu anda dost olsalar bile yine düşman olacaklardı. Kendisini saklamak istiyordu.

 

“Çocuk da yakışıklıymış he.”

 

Ona güzel demek az olurdu çünkü çok özel bir görünüşü vardı. Yakından daha da yakışıklı duruyordu. Bundan dolayı ilgisini çekmişti.

 

“Acaba cezbetmeye çalışsam mı?”

 

Erkekler kadın gördüğünde dünyanın en basit varlıkları oluyordu. Biraz ilgisi var gibi davrandığında herkes onun avucuna düşüyordu. Bunu başarabilirse onu daha çok kullanabilirdi.

 

-Cırt

 

Yavaşça göğüslerini belli etmeye başlamıştı. Bu yaştaki erkeklerin cinsel istekleri tavanda oluyordu. Sohwa, ona yaklaştı ve fısıldadı.

 

“Senin gibi erkekleri severim.”

 

Mok Gyeongwoon ona baktı.

 

“Ben de senin gibi kızları.”

 

“Heh, beklediğim gibi.”

 

Yakışıklı olması falan önemsiz. Kimse onun gibi bir kadına karşı gelemezdi.

 

-Tap!

 

Mok Gyeongwoon elini kızın omzuna atmıştı.

 

“Baksana şuna.”

 

Artık daha bir atılgan olmuştu. Böyle giderse onu daha hızlı cezbedebilirdi. Belki de onu sonuna kadar kalkan olarak kullanır be…

 

“Ben de bunu seçiyorum.”

 

“He?”

 

Ne demek istedi bu?

 

Sıkar

 

Mok Gyeongwoon, Sohwa’nın boynunu kavramıştı. Sonrasında…

 

-Çat!

 

Orada boynunu kırmıştı. O kadar hızlı ölmüştü ki çığlık bile atmaamıştı.

 

“!!!!”

 

Herkes şaşkın şekilde ona bakıyordu. Sohwa’nın, Mok Gyeongwoon’u cezbedeceğini düşünüyordular. Kimse böyle bir şey olmasını beklemiyordu. Bir çocuk bağırdı.

 

“Ne yapıyorsun lan deli herif?!”

 

Mok Gyeongwoon’un ağzı titriyordu.

 

Galiba afiyet olsun demeliydim.”

 

Onun için burada bulunan bütün çocuklar ölüm enerjisi taşıyan yemeklerdi.

 

Bu dağ çok büyük, rahat rahat işimi görebilirim.

____________________________________________________

Serilerden anında haberdar olmak için discord sunucumuza girebilirsiniz!
_____________________________________________________

Delilik Vahşet ve Güç

Delilik Vahşet ve Güç

Myst, Might, Mayhem
Puan 7.4
Durum: Ongoing Yazar: Yayınlanma Tarihi: 2021 Ana Dili: Korece
Delilik Vahşet ve Güç,  (Myst, Might, Mayhem):Katliamcı Tırpan İblisi Jeong, başkalarını öldürmekten keyif alıyor. Tıpkı Mok Kılıç Malikanesi’nin üçüncü genç efendisi Mok Gyeongwoon gibi..“Eğer benim gibi davranır ve benim hayatımı yaşarsan bu hapishaneden çıkmana izin veririm.”“Bana gerçekten bu şansı verecek misin?”Üçüncü genç efendiyi öldür ve onun gibi davranarak hayatını yaşa. Sahte Mok Gyeongwoon bu hayattan kurtulabilecek mi?Seri katilimiz, Büyük Mok Kılıç Malikanesi’nin üçüncü genç efendisi olarak yeni hayatına başlar.

Yorumlar

Bu içeriğe tepki ver

0 tepki

0 Yorum

Toplulukla Etkileşime Geç!

Yorumlar yapmak, tepki vermek ve diğer kullanıcılarla etkileşime geçmek için hesabınıza giriş yapın.

    İlk yorumu sen yap!

    Ayarlar

    Karanlık Modda çalışmaz.
    Sıfırla